Kadın Genital Organ Sarkmaları Düzeltilebilir

Mesane (İdrar Torbası) Nedir?

Mesane böbreklerden gelen idrarın biriktiği torbadır. Her iki böbrekten üreter kanalıyla gelen idrar mesaneye dolar, birikir. Mesanenin duvarlarındaki kaslar belli bir noktaya kadar esner. Belli bir birikme noktasından sonra, beyne sinyal gider ve beyin artık işeme fonksiyonunun başlaması için mesane kasına emir verir ve kasılma başlar.

Mesanedeki idrar, üretra denen, erkeklerde uzun, kadınlarda kısa bir boru aracılığı ile dışarı atılır. Mesane ağzında idrar tutmaya yarayan ayrı bir kas gurubu (sfinkter) vardır. Bu kas gurubuna da beyinden sinyal gelir.

Normal zamanda mesane gevşer, bu kaslar kasılı tutulur. İdrar yavaş yavaş mesaneye birikir. İdrar iyice birikince beyin bu sefer mesane kasını kasar, diğer kası gevşetir, yol açılır ve işeme meydana gelir.

İdrar torbası (Mesane) normal bir erişkinde 350-500ml kadar idrar tutabilir.

Sistit

Sistit, idrar yollarının en sık rastlanan rahatsızlığıdır.  Birden çok bakterinin etken olduğu bir infeksiyon şeklidir. Mesanenin iltihabına sistit denilir. Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da yaygındır. Kadın üretrası (idrar borusu) daha kısa olduğu için kadınlarda daha sık görülür.

Akut Sistit

Hastalık aniden başlar. Sık sık idrara gitme, idrar yaparken yanma, idrarda gözle görülür kanama gibi yakınmalara neden olabilir.

Kronik Sistit

Akut sistit hastalarında iyi bir tedavi gerçekleşmediğinde kronik sistitten bahsedilir. Belirtiler daha hafiftir, Tanının doğru konulması ve etkili bir antibiyotik kullanımı ile kronikleşmenin önüne geçilebilir. Antibiyotik doğru seçimi çok önemlidir.

İdrar kültürü yapılarak doğru antibiyotik saptanmalıdır. İdrar yollarında taş, tümör, yabancı cisim, prostat büyümesi, mesanenin sinirsel çalışma bozuklukları, mesaneden böbreğe idrar kaçağı olması durumlarında da tekrarlayan idrar yolları iltihapları olur.

İnterstisyel Sistit

Kronik sistit türüdür. Bu tip sistitte mesane zarı önemli ölçüde kalınlaşmakta ve mesanenin genişleme kapasitesini sınırlamaktadır. Nedeni tam olarak bilinmemektedir.  İdrar, bu çatlaklardan iç tabakalara nüfus ederek kimyasal iltihaba sebep olur.

Hastalarda genellikle uzun zaman içerisinde yavaş yavaş artarak ilerleyen sık idrara gitme, gece sık idrara kalkma, idrarını hissettiğinde göbek altında ağrı yakınmaları olur. Ağrı idrar yapınca hafifler. İdrarın uzun süre tutulması halinde idrarla birlikte gözle görülür kanamalar olabilir.

İnterstisyel sistit, idrar tahlili ve kültür testlerinde genellikle kendini göstermez. Antibiyotiklerden hastalar pek fayda görmez. Hastaların mesane kapasitesi oldukça küçülmüştür. Kesin tanı Potasyum testi ve Sistoskopi adı verilen bir alet ile idrar kesesinin içerisine bakılması ile konur.

Tedavi uzun sürelidir. Teşhis için yapılan sistoskopi esnasında mesanenin genişletilmesi işlemi yapıldığı takdirde hastaların %30-40'ının yakınmaları geçici bir süreyle azalır. Ağızdan alınacak ilaçlar, idrar kesesine belirli aralıklarla ilaç injeksiyonu ilk uygulanan tedavi şekilleridir. İleri vakalarda ise mesanenin tamamen alınması yerine yapay mesane yapılması olabilir.

Sistit oluşumunu arttıran nedenler

  • İdrar yollarında taş
  • İdrar yollarında tümör
  • Mesanenin sinirsel çalışma bozuklukları
  • Mesaneden böbreğe idrar kaçağı olması
  • İdrar yapmayı zorlaştıran hastalıklar
  • Kadınlarda mesane sarkması (sistosel)
  • İdrar yollarında darlık
  • Kabızlık
  • Menopoz
  • Hormon miktarı düşük doğum kontrol hapları
  • Vajinadaki infeksiyonlar

Tedavi

Uygun antibiyotik tedavisi ile beraber,  kişinin hijyenine dikkat etmesi, varsa kabızlığın giderilmesi, işeme bozukluğu şikayeti mevcut ise tedavi edilmesi önemlidir.

Bilinçli tedavi yapılmasına rağmen infeksiyonun tekrarlaması halinde ilk aşamada uzun süreli baskılayıcı idrar yolları antiseptikleri, gerekirse hormonal ilaç tedavisi kullanılması önerilir. Daha dirençli hastalarda ise vücut savunmasını güçlendirecek aşı tedavisi çalışmaları devam etmektedir. Aşı tedavisinin ilk sonuçlarına göre hastalarda iltihap tekrarlama olasılığı yaklaşık %67 azaltılabilmektedir.

İdrar Kaçırma

İdrar kaçırma, kişinin kontrolü dışında oluşan, sosyal ve/veya hijyenik problem yaratan idrarı tutamama durumudur. İdrar kaçıran kadın sürekli ped veya bez kullanmakta, kaçırma ve koku nedeniyle sosyal ilişkilerde bulunamamakta ve kendini evi ile sınırlamaktadır. Bu durum bazen ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır.

Ülkemizle ilgili yaptığımız araştırmalarda idrar kaçıran kadınların % 80`i bu durumu yaşlanmanın ve çocuk doğurmanın doğal bir sonucu olarak görmektedirler ve bu nedenle hekime başvurmamaktadırlar. İdrar kaçırma ciddi bir sağlık sorunudur ve mutlaka tedavi edilmelidir.

İdrar Kaçırma Tipleri

İdrar kaçırmanın en önemli nedeni pelvis tabanının ve idrar torbasının destek dokusunun zayıflamasına bağlı olarak oluşan idrar kaçırmadır. Stres tipi idrar kaçırma dediğimiz bu tip idrar kaçırmada, hasta öksürdüğünde, hapşırdığında veya güldüğünde istem dışı idrar kaçırmaktadır. Bu durum genellikle çok sayıda doğum yapma, iri bebek doğurma, evde kendi kendine doğum yapma, zor doğum yapma, müdahaleli doğum yapma ya da eğitimli olmayan kişiler tarafından doğurtulma ile ilişkilidir.

Ayrıca ağır işlerde çalışma, ileri yaş, menopoz, uzun süren kabızlık, şişmanlık, astım, bronşit gibi akciğer hastalıklarına bağlı olarak da görülebilir. Ülkemizde doğum sayısının fazla olması nedeniyle istem dışı idrar kaçırmanın büyük bölümünü stres tipi idrar kaçırma oluşturmaktadır ve sıklıkla doğurganlık çağındaki genç kadınlarda rastlanmaktadır.

En sık görülen ikinci neden ise sıkışma tipi idrar kaçırma diye adlandırdığımız idrar torbası idrarla dolarken nedeni bilinmeyen bir şekilde idrar torbası kasının kasılmasına bağlı olarak oluşan istem dışı idrar kaçırmadır. Buna aşırı aktif mesane sendromu da denmektedir. Bu tip idrar kaçırma, sıklıkla suyla ilgili işlerde ani idrar yapma hissinin oluşması ve tuvalete yetişememe tarzındadır. Bazı hastalarda birinci ve ikinci neden birlikte görülür. Bu tip idrar kaçırmaya mikst (karma) idrar kaçırma denir.

Tedavi

İdrar kaçırması olan hastanın tedavi seçimi şikayetlerinin ağırlığına ve muayene bulgularının değerlendirilmesine bağlı olarak yapılmaktadır. Hastanın şikayetleri hafifse ya da sıkışma tarzında idrar kaçırma varsa ameliyat dışı yöntemler ile tedavi edilir ve hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Ameliyat dışı yöntemler ilaç, davranış tedavisi, fizik tedavi, peserler, Kegel egzersizleri, botoks ve manyetik sandelyedir.


Hastanın şikayetleri ciddi ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, stres tip kaçırması ya da karma (mikst tip) idrar kaçırması varsa, tedavi seçeneği ameliyattır. Son 20 yıldır idrar kaçırma ameliyatlarında adeta bir devrim olmuş ve uzun dönem başarı oranı % 90’ın üzerinde olan yeni ameliyat tipleri geliştirilmiştir. İdrar kaçırmadan korunmak için gebelikte çok iyi bir takip yapılmalı ve normal doğumu zorlaştıran bir neden varsa hasta sezaryenle doğurtulmalıdır. Kabızlık, astım, bronşit gibi pelvis tabanı olumsuz etkileyen hastalıklar varsa tedavi edilmeli, sigara ve fazla kilodan uzak durulmalıdır. Kadınlar kendi kendilerine pelvis taban kaslarını çalıştırdıkları Kegel egzersizlerini normal yaşantılarında ve gebelikte yaşamın bir parçası haline getirmelidirler.

TOT - TVT (Tension Free Sling) Operasyonları

İdrar kaçırma yakınması olan hastalarda gerekli muayene ve tetkikler yapıldıktan sonra tedavi planlanır. Cerrahi tedavide günümüzde sıklıkla kullanılan TOT (Transobturator tape) ve TVT (Tension Free Vaginal Tape) diye adlandırılan Tension-Free Sling’lerdir (TFS).


Bu operasyonların özelliği kurdela şeklinde bir sentetik materyalin (sling) üretra altından geçirilerek karın ön duvarı kaslarına veya kasık kıvrımlarına sabitlenmesidir. Hastanın karın içi basıncı arttığında üretra (idrar borusu), sling üzerine binmekte ve üretra içi basınç artarak hastanın idrar kaçırması engellenmektedir.


Tension free operasyonlar geleneksel yöntemlerin bütün olumsuzluklarını ortadan kaldıran ve idrar kaçırma cerrahisinde yeni bir çığır açan minimal girişimsel yöntemlerdir. Geleneksel inkontinans (idrar kaçırma) cerrahisine üstünlüğü, bu yöntemlerin lokal anestezi veya epidural anestezi ile uygulanabilmesi, hastanın öksürtülerek idrar kaçırmadığı pozisyonda slingin tespit edilebilmesi, ve aynı gün veya ertesi gün hastanın taburcu edilebilmesidir.

Tension-free sling operasyonlarında, operasyon sırasında hasta öksürtülerek ve/veya Valsalva yaptırılarak tespit edildiği için operasyon sonrası idrar yapamama problemiyle çoğunlukla karşılaşılmamaktadır. Uzun dönem başarı oranları % 95’in üzerindedir. Bu operasyonların tek dezavantajları her kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından uygulanmaması ve malzeme maliyetidir.

Pelvik organ sarkması (rahim ve diğer organların sarkması)

Normalde pelvisin içinde bulunan mesane, ince barsaklar, rektum ve uterusun (rahim) vajene doğru sarkmasına (fıtıklaşmasına) bazen de vajenden dışarı çıkmasına pelvik organ prolapsusları (sarkma) denir. Prolapsus pelvis tabanı oluşturan kas, bağ dokusu, fasya ve bağların zayıflamasına bağlı olarak oluşur.


Rahim sarkması, vaginal doğum yapmış kadınların yaklaşık %50’sini etkileyen, günlük aktiviteleri kısıtlayan, yaşam kalitesini bozan bir sağlık sorunudur. Yaşlanmayla birlikte daha da artmaktadır. Rutin jinekoloji polikliniğine başvuran kadınlarda %43-%76 oranında vajinal destek kaybı (gevşeme) görülmektedir.

Rahim Sarkması Sebepleri

• Genetik faktörler
• Bağ dokusu zayıflığı
• Gebelik ve doğum
• Menopoz
• Şişmanlık
• Astım ve  bronşit gibi akciğer hastalıkları
• Kabızlık
• Ağır işlerde çalışma, ağırlık kaldırma
• Pelvik organlarla ilgili ameliyat geçirmiş olmak
• Rahim alınması sonrası vajen kubbesi sarkması olabilir

Rahim sarkması olan hastalarda, idrar kaçırma, tuvalete yetişememe,  idrar yapamama, idrar torbasını tam boşaltamama, elle bastırarak boşaltma, büyük abdesti yapamama ya da gaz kaçırma, parmakla vajenden yardım ederek büyük abdest yapma, ilişkide bulunamama ya da sakınma, ilişki sırasında ağrı, memnuniyetinin azalması ve orgazm olamama, idrar yada gaz kaçırma, vajende ağırlık, basınç ve ağrı hissetme,  kuyruk sokumunda ve belde yatma ile geçen ağrı, vajinal akıntı ve kanama gibi yakınmalar ortaya çıkabilir.

Tedavi

Sarkma, vajen ön duvarında (sistosel), arka duvarında (rektosel), vajen tepesinde (enterosel) ya da rahmin dışarı çıkması şeklinde olmaktadır. Sıklıkla bunların bir kaçı aynı hastada bulunmaktadır.

Muayene sırasında bu alanların titizlikle tek tek tespit edilip tedavi planı buna göre yapılmalıdır. Doğru olan bütün defekt alanlarını aynı seansta düzeltmek ve vajeni eski şekline getirmektir. Tedavinin amacı, anatomik bozuklukları düzeltmek, mesane barsak  fonksiyonlarını düzeltmek, cinsel ilişkiyle ilişkili problemleri ortadan kaldırmaktır.

Rahim sarkması-idrar kaçırma vakaları cerrahi olarak tedavi edilebilir. 80 yaşına kadar her 9 kadından biri bu nedenle cerrahi tedavi geçirmiş olacaktır. Girişimlerin %58’i 60 yaşından daha genç kadınlarda yapılmaktadır.

Günümüzde, laparoskopik olarak pelvis tabanının tüm kompartımanlarıyla düzeltilebilmesi artık mümkündür. Bu yöntem, klasik yöntemlere göre kalıcı sonuçlar sağlayabilmekte ve tekrarı önlemektedir. Aynı seansta, eğer idrar kaçırma sorunu var ise onu da düzeltmek mümkün olmaktadır.

Belirtiler

  • Uzun süredir sık sık idrar yapma ihtiyacı hissediyorsanız
  • Sık sık idrar yolu iltihabı geçiriyorsanız
  • İdrarın giderek az aktığını ve idrar torbasının tam boşalmadığını hissediyorsanız
  • Gece idrar yapmak için sık uyanıyorsanız
  • Su ile ilgili işler yaparken ani idrar yapma hissi oluyorsa ya da kaçırıyorsanız
  • Tuvalete yetişemeyip idrar kaçırıyorsanız
  • Gülerken, öksürürken ya da hapşırırken idrar kaçırıyorsanız
  • İdrar kaçırma korkusuyla günlük ped kullanıyorsanız
  • İdrar kaçırma endişesi ile eş, dost ve akraba ziyaretlerini yapmıyorsanız
  • Pelvik organ prolapsusu varsa (elinize vajen girişinde bir kitle geliyorsa)
  • İdrar yapmakta zorlanıyorsanız ya da çok uzun zamanda yapabiliyorsanız
  • İdrar yaparken elle vajeni öne yukarı kaldırarak yardım ediyorsanız
  • Büyük abdest yaparken elle vajeni arkaya itiyorsanız
  • Sürekli kabızlık, vajen ve pelviste dolgunluk hissediyorsanız
  • Gaz ya da büyük abdest kaçırıyorsanız
  • Cinsel ilişki sırasında idrar ya da gaz kaçırıyorsanız
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı hissediyorsanız
  • Önceki cinsel ilişkilerinizden farklı olarak ilişki sırasında hissedememe ve orgazm problemi yaşıyorsanız
  • Eşiniz önceki ilişkilerinizden farklı olarak vajeni hissedemiyor ve ilişkiden memnun kalmıyorsa
  • Cinsel ilişki sırasında ya da hareket ederken vajenden gaz çıkarma gibi rahatsız edici bir ses geliyorsa
  • İlişkiden bağımsız, vajen girişinde ağrı, idrar yaparken ağrı ve karın alt kısmında ağrı hissediyorsanız
  • Yaşamınızın sonraki aşamalarında idrar kaçırmaktan ve rahim sarkmasından korunmak istiyorsanız,
  • Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanınıza başvurunuz.
Soru ve Randevu Formu
Sizden Gelenler
S. S.

2004 yılında Kuşadası devlet hastanesinde sizin sayenizde hayata döndüm .Endometriosiz ameliyatı olmuştum Ozaman teşekkür etmiştim ama tekrardan size çok teşekkürler Çok ilgilenmiştiniz Sonsuz teşekkürler Üzeyir bey.

E.

Her iki doğumumda da kendisinin engin tecrübeleri ilgi ve hassasiyeti yoluma ışık tuttu ilk doğumum normal ikinci doğumum ise 11 yıl aradan sonra normal doğum ile başlayan ancak zorunlu olarak spinal sezaryen ile sonlanan bir operasyondu.Tecrübesi ve Zamanında müdahalesi sayesinde bebeğimiz hayata tutundu. Kendisine minnettarım.

S. R.

Tedavim sırasında içten ama profesyonel tavırları ile beni korkularımdan uzaklaştıran,ameliyat öncesi,sırası ve sonrasında son derece titiz davranan ve çok kısa sürede sağlığıma kavuşturan Sayın Üzeyir KALKAN'a çok teşekkür ederim. Türk Tıbbına başarılarıyla hizmet edeceğine inandığım Dr.Üzeyir KALKAN'ın adını duyacağımıza inanıyorum.Teşekkürler.

19.03.2021