Kadın genital organlarının her birine ilişkin ve değişik dokulardan kaynaklanan birçok kanser türü vardır. Kadın genital kanserlerinin bir kısmı, erken bulgu verir ve tarama yöntemlerinden yararlanılarak erken tanı ve tedavi mümkündür. Kadınlarda oluşabilecek genital kanserler; vulva, vajina, serviks, uterus, endometrium, tuba uterina ve over kanseri olarak sayılabilir.
Genital kanserler ileri yaşlarda daha sık görülmekte olup bazıları doğum ve emzirme ile ilişkilidir. Bazı türler herhangi bir belirti vermez. Ancak ilk bulgular genellikle anormal kanamalar, iyileşmeyen yaralar ya da ülserler ve inatçı kaşıntılar olarak karşımıza çıkabilir. Bazı genital kanserlerin oluşumunda hormonlar önemli etkiye sahiptir. Özellikle rahim ağzı kanserinde çeşitli tarama yöntemleri (smear, HPV, kolposkopik inceleme) kullanılması durumunda erken tanı konulması şansı vardır.
Erken tanı tedavi süreçlerindeki başarıyı doğrudan etkileyebilecek öneme sahip olduğundan, kadın üreme sağlığı ile ilgili farklı belirtilerin göz ardı edilmemesi ve düzenli olarak jinekolojik muayeneye gidilmesi önem taşır.
Yumurtalık yani over kanseri genital kanserler içerisinde en riskli kabul edilen kanser türlerinden biridir. Bunun nedeni kanserin karın boşluğunda büyüyerek hastada herhangi bir rahatsızlığa yol açmaması ve ileri evrelere kadar herhangi bir belirti vermemesidir. Bununla birlikte hastalarda halsizlik, karın şişliği, karın ve kasık ağrısı gibi belirtiler gözlemlenebilir. Menopoz sonrası dönemde daha sık görülen bir kanser türüdür ve oluşumunda genetik faktörlerin etkisi vardır. Tanı için farklı yöntemler kullanılabilir. Tedavisinde cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerine başvurulur.
Rahim iç zarında ortaya çıkan genital kanser türüdür. En sık görülen şikayet menopoz sonrası görülen vajinal kanamalardır. Menopoz öncesi dönemde ise yoğun kanama ve adet düzensizliği varsa mutlaka değerlendirilmelidir. Rahim içinden histeroskopi eşliğinde görerek veya körlemesine küretaj yöntemiyle alınan biyopsi materyalinin değerlendirilmesiyle tanı konulur. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemleriyle tedavi edilebilir.
Erken teşhis durumunda tedavi edilebilen bir genital kanser türüdür. Nedeni henüz tam olarak bilinmese de genellikle hücrelerde meydana gelen mutasyona bağlı olarak geliştiği görüşü hakimdir. HPV virüsü vulva kanserine neden olabilecek risk faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. İlk aşamada kendisini şiddetli kanama ile belli eder. Başlangıçta fazla belirti vermez. İlerleyen dönemlerde çoğunlukla kasık bölgesinde uzun süren kaşıntılar ve geçmeyen yaralar gibi şikayetlere neden olabilir. Tanı aşamasında fiziki muayenenin ardından gerekli görünürse biyopsi örneği alınıp incelenir. Bilgisayarlı tomografi, MR ve PET gibi görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılabilir. Uygulanacak olan tedavi yöntemi hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve kanserin hangi evrede olduğu gibi etkenler doğrultusunda belirlenir. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ya da üçünün kombine bir şekilde uygulanması tedavi aşamasında tercih edilebilir.
Serviks denilen rahim ağzında oluşan genital kanser türünün temel nedeni cinsel yolla bulaşan HPV virüsüdür. Genellikle erken dönemde belirti vermez. Sık görülen belirtiler arasında vajinal kanama, akıntı, ağrılı cinsel ilişki, vajende doluluk ya da kitle hissi sayılabilir. Tedavisinde cerrahi ve radyoterapi olarak 2 ana grup altında farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Rahim ağzı kanseri oldukça tehlikeli bir kanser türü olmakla birlikte Pap Smear testi sayesinde kolaylıkla erken teşhis edilebilir.
2004 yılında Kuşadası devlet hastanesinde sizin sayenizde hayata döndüm .Endometriosiz ameliyatı olmuştum Ozaman teşekkür etmiştim ama tekrardan size çok teşekkürler Çok ilgilenmiştiniz Sonsuz teşekkürler Üzeyir bey.
Her iki doğumumda da kendisinin engin tecrübeleri ilgi ve hassasiyeti yoluma ışık tuttu ilk doğumum normal ikinci doğumum ise 11 yıl aradan sonra normal doğum ile başlayan ancak zorunlu olarak spinal sezaryen ile sonlanan bir operasyondu.Tecrübesi ve Zamanında müdahalesi sayesinde bebeğimiz hayata tutundu. Kendisine minnettarım.
Tedavim sırasında içten ama profesyonel tavırları ile beni korkularımdan uzaklaştıran,ameliyat öncesi,sırası ve sonrasında son derece titiz davranan ve çok kısa sürede sağlığıma kavuşturan Sayın Üzeyir KALKAN'a çok teşekkür ederim. Türk Tıbbına başarılarıyla hizmet edeceğine inandığım Dr.Üzeyir KALKAN'ın adını duyacağımıza inanıyorum.Teşekkürler.