Adet Düzensizliği

Kadın üreme sisteminin en önemli olgularından biri olan adet kanaması, aylık döngüler şeklinde gerçekleşen vajinal bir kanamadır. Bu kanama belli periyotlarla, ortalama olarak 21-35 günde bir tekrar eder. Bu döngünün sağlıklı bir şekilde sürmesi birçok farklı değişkenden etkilenir ve temelde hipotalamus, hipofiz bezin, yumurtalıklar ve rahmin uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışmasına bağlıdır. Üreme sistemi açısından çok önemli olan adet döngüsü ergenlik dönemindeki ilk adet kanaması ile başlayarak menopoz dönemi ile birlikte sonlanır.

Kadınların yumurta rezervi henüz anne karnında oldukları dönemde oluşur ve kadınlar dünyaya geldiklerinde belirli bir yumurta rezervine sahip olarak doğarlar. Ergenlik döneminde kadınların yumurtaları üreme için hazırlanarak olgunlaşır. Menopoz kadınlarda yumurta rezervinin bitmesine bağlı olarak adet kanamasının diğer bir deyişle üremenin sona ermesidir.

Adet döngüsünün 21 günden kısa ya da 35 günden uzun olması, adet kanamasının 8 günden uzun sürmesi ya da anormal şekilde kesilmesi adet düzensizliği olarak kabul edilir.  Adet düzensizliğinin oluşumuna göre farklı çeşitleri vardır.

  • Amenore: Adet görmeme durumu olan amenorenin primer ve sekonder olmak üzere iki farklı türü vardır. 15 yaşına kadar adet kanaması görememek primer amenore, düzenli adet gören kadınlarda 3 aydan fazla adet görmemek ise sekonder amenore olarak tanımlanır.
  • Oligomenore: İki adet arasındaki sürenin 35 günden uzun olduğu seyrek adet görme durumudur.
  • Polimenore: İki adet arasındaki sürenin 21 günden az olduğu sık adet görme durumudur.
  • Hipermenore: Adet kanamasının normalden çok ve pıhtılı olması durumudur.
  • Hipomenore: Adet kanamasının normalden az olması ve kısa sürmesidir.
  • Menoraji: Düzenli aralıklarla gerçekleşen ve uzun süren adet kanamalarıdır.
  • Metroraji: Düzensiz ve sık aralıklarla gerçekleşen adet kanamalarıdır.
  • Menometroraji: Düzensiz aralıklarla, normalden çok ve uzun sürekli adet kanaması olması durumudur. Yumurtalık kistlerinden, rahim içinde gelişen miyomlardan, rahim tümörlerinden ve bazen rahim içi araç kullanımından kaynaklanabilir.

Adet Düzensizliği Neden Olur?

Adet düzensizliği kimi zaman basit fizyolojik değişikliklerden kimi zaman ise bazı hastalıklardan kaynaklanabilir. Bu nedenle adet düzensizliği sorunu varsa altında yatan neden dikkatlice araştırılmalıdır. Adet düzensizliğinin sigara kullanımı, obezite, alkol tüketimi, stres, diyet, fiziksel aktivite ve egzersiz gibi faktörlerden etkilendiği bilinmektedir.

Bun yanı sıra; miyom, tümör, polip, yumurtalık kanseri, rahim kanseri, dış gebelik,  endometrial hiperplazi, yumurtalık rezervinde yumurta olmaması, polikistik over sendromu, hipotiroidi, hipertiroidi, hormonal bozukluklar, enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, depresyon, ani iklim değişiklikleri ve daha birçok neden adet düzensizliğine yol açabilir.

Adet Düzensizliğinin Tanısı ve Tedavisi

Hastanın tıbbi öyküsü alındıktan sonra jinekolojik muayenesi ve ultrasonografisi yapılır. Sebeplere yönelik hormon tetkikleri, gebelik testi ve Pap Smear testi gibi testler istenebilir. Altta yatan hastalığın tanısının koyulması için ek görüntüleme tetkiklerinden (MRI, sonohisterografi) yararlanılabilir. Histeroskopi, anormal uterin kanamalarda hem tanı hem tedavi aracı olarak çok etkin ve pratik bir yöntemdir.

Adet düzensizliğinin altında her zaman tedavi gerektiren ciddi bir problem yoktur. Çoğunlukla belli ilaç tedavileri ile adet düzensizlikleri tedavi edilebilir. Bununla birlikte adet düzensizliğinde uygulanacak olan tedavi, altta yatan nedene göre değişiklik gösterir.

Soru ve Randevu Formu
Sizden Gelenler
S. S.

2004 yılında Kuşadası devlet hastanesinde sizin sayenizde hayata döndüm .Endometriosiz ameliyatı olmuştum Ozaman teşekkür etmiştim ama tekrardan size çok teşekkürler Çok ilgilenmiştiniz Sonsuz teşekkürler Üzeyir bey.

E.

Her iki doğumumda da kendisinin engin tecrübeleri ilgi ve hassasiyeti yoluma ışık tuttu ilk doğumum normal ikinci doğumum ise 11 yıl aradan sonra normal doğum ile başlayan ancak zorunlu olarak spinal sezaryen ile sonlanan bir operasyondu.Tecrübesi ve Zamanında müdahalesi sayesinde bebeğimiz hayata tutundu. Kendisine minnettarım.

S. R.

Tedavim sırasında içten ama profesyonel tavırları ile beni korkularımdan uzaklaştıran,ameliyat öncesi,sırası ve sonrasında son derece titiz davranan ve çok kısa sürede sağlığıma kavuşturan Sayın Üzeyir KALKAN'a çok teşekkür ederim. Türk Tıbbına başarılarıyla hizmet edeceğine inandığım Dr.Üzeyir KALKAN'ın adını duyacağımıza inanıyorum.Teşekkürler.

19.03.2021