Ergenlik döneminden menopoza kadar her ay yumurtalıklarınızdan birinde yer alan bir folikülden bir yumurta serbest bırakılır. Doğal yumurtlamada her ay yumurtalığınız bir tanesi baskın hale gelen birkaç folikül üretir.
Yumurtalıklarınızda foliküllerin gelişmesinden iki hormon sorumludur:
Foliküllerdeki hücreler de östrojen ve progesteron üretir. Hormon seviyeleriniz aylık döngünüzün farklı aşamalarında yükselip düşecektir.
Eğer yumurta, fallop tüpünüzde bir yerde bir sperm ile karşılaşırsa, döllenme meydana gelebilir. Hücre bölünmesi başladıktan sonra, embriyo fallop tüpünden aşağıya rahminize doğru seyahat eder ve orada endometriyumunuza (kalınlaşan rahim iç tabakasına) yerleşir. Bu, normalde yumurtlamadan yaklaşık yedi gün sonra gerçekleşir.
Adet kanamanız olduğunda, yumurtalık, bir tanesi baskın hale gelecek foliküller oluşturmaya başlar. Folikül, küçük, sıvı-dolu, yumurta içeren bir keseciktir.
Yumurtlama, yaklaşık 14 gün sonra, yumurta olgunlaşıp bırakıldığında meydana gelir. Yumurta, bir sperm tarafından döllenebileceği fallop tüpünde 8-12 saat kadar yaşar.
Gebelik pencereniz, yumurtlama ve döllenmeye kadar geçen fertil (doğurgan) süredir.
Gebelik pencerenizi belirledikten sonra, o süreyi içine alacak şekilde, en az gün aşırı cinsel ilişkiye girdiğinizden emin olun. Spermler, fallop tüplerinde 48-72 saat yaşayacak ve dölleyici özelliklerini koruyacaktır.
Her kadın farklıdır ve yumurtlama döngünüz aydan aya değişiklik gösterebilir. Normalde, yumurtlama döngüsünün uzunluğu 24 ile 35 gün arasında olacaktır. Adedinizin başlangıcından yumurtlamaya kadar geçen süre sekiz gün kadar kısa, ya da 21 gün kadar uzun olabilir. Yumurtlamadan menstrüasyona (adet kanamasına) kadar geçen süre ise ortalaması 14 olacak şekilde 11 ile 17 gün arasında değişir.
Ne zaman yumurtladığınızı anlamak için, döngünüz (iki adet kanamanız) arasındaki süreden 14 gün çıkartın. Böylelikle döngünüz 28 gün ise, 14. günde yumurtlamayı bekleyebilirsiniz (12 ile 16. gün arası). Gebelik penceresi sırasında idrar ile yapılan yumurtlama tespit testi kullanmak yararlı olabilir.
Kısırlık, geçmişten bugüne 12 ay boyunca düzenli olarak korunmadan cinsel ilişkiye girmelerine rağmen gebe kalamayan çiftler için kullanılır. Mevcut veriler, çoğu çiftlerin, denemelere başladıktan sonraki altı ay içinde gebe kalabildiğini göstermektedir. Bu nedenle en iyi uygulama, altı ayı içinde gebe kalmıyorsanız bir kısırlık değerlendirmesine girmenizdir.
Artan kadın yaşının dışında, kısırlık kadın üreme sistemi içinde problemlerden, örneğin yumurtlama hatası, tüplerde hastalık ya da endometriozis (vakaların % 40’ı) ya da sperm ile ilgili sorunlardan (vakaların yaklaşık % 40’ı) oluşabilir Vakaların en az üçte birinde problemlere yol açan hem erkek hem kadın faktörler vardır.
Sağlıklı bir bebeğe gebe kalmak, bir grup faktöre bağlıdır. Bunlardan biri de sağlıklı spermlerdir. Aslında bu, kadının yaşından sonraki en büyük sorun olabilir. Erkek kaynaklı kısırlık, kısır çiftlerin yaklaşık yarısını etkiler. Bu nedenle erkek üreme sisteminin nasıl çalıştığını anlamak önemlidir.
Sperm üretimi, testosteron hormonunun da üretildiği testislerde başlar. Sağlıklı genç erkeklerde günde ortalama 100 milyon sperm üretilir. Spermlerin üretildikten sonra, sperm tünelinde ve üretra adlı duktal yapılardan çıkmadan önce epididimden başlayarak uzun bir kanal boyunca seyahat etmesi gerekir.
Tüm sperm üretimi süreci ve olgunlaşması üç aydan biraz az (75 gün civarında) sürer. Herhangi bir ciddi hastalık, üç aya kadar sperm üretimini etkileyebilir.
Sperm baş, orta ve kuyruk bölümünden oluşur. Servikal mukus (rahim ağzı salgısı) boyunca ilerleyip sonrasında rahim ve fallop tüplerinden geçerek yumurtaya ulaşıp yumurtayı başarılı şekilde döllemesi için spermin iyi hareketliliğe (kuyruğunu hareket ettirebilmesi) sahip olması gerekecektir. Ayrıca, baş bölümünde bulunan genetik paketi teslim etmek üzere yumurtanın dış kabuğundan içeri girebilmek için normal bir şekle de sahip olması gerekecektir.
Kısırlık, 12 ay boyunca düzenli olarak korunmadan cinsel ilişkiye girmelerine rağmen gebe kalamayan çiftler için bir tanımdır.
Kadının yaşı, bir çiftin gebe kalma şansını etkileyen en önemli faktördür. Kısır çiftlerin %40’ında, kısırlığın nedeni bir sperm sorunu ile ilgilidir. Kısır çiftlerin diğer %40’ında ise, kısırlığın nedeni kadın üreme sisteminde bulunmaktadır. Örneğin, yumurtlama problemi, tüplerle ilgili bir hastalık ya da endometriozis. Kısır çiftlerin üçte birinse ise hem kadın hem de erkek kısırlık faktörlerinin bir kombinasyonu olacaktır.
Kadına, erkeğe ya da kadın ve erkek faktörlerinin kombinasyonuna atfedilebilen çeşitli kısırlık nedenleri vardır. Kadınlarla ilgili nedenler kadının yaşı, endometriozis ya da polikistik over sendromu (PKOS) gibi ovülasyon ya da pelvik anatomi sorunları ile ilişkilidir.
Uzmanınızla ilk konsültasyonunuzu takiben çeşitli tetkiklerin belirli günlere göre ayarlanmasını bekleyebilirsiniz. Bunlar arasında kan testleri ve kadın için pelvis ultrasonografisi, erkek için sperm analizi yer alabilir.
Yumurtlama testleri: Kısırlık değerlendirmesindeki ilk test her ay bir yumurta bırakıp bırakmadığınızı (yumurtlama) tespit etmek içindir. Uzmanınız sizin için en uygun tetkikleri tavsiye edecektir: Progesteron seviyesini ölçmek için luteal dönem ortası (yumurtlamadan bir hafta sonra) kan testi ve folikül büyümesini değerlendirmek için ultrason tarama.
Ultrasonografik tarama: Ayrıca rahim duvarının kalınlığını (endometriyum) değerlendirmek ve herhangi bir polip ya da fibroidin (myom) olup olmadığını teşhis etmek için de kullanılabilir.
Uzmanınız ayrıca yumurtalık rezervlerinizle ilgili bir tahmin elde etmek için AMH kan testini de tavsiye edebilir.
Fallop tüplerinin ve rahmin kontrol edilmesi: Uzmanınız rahmi ve yumurtalıkları değerlendirmek için bir ultrason taraması önerebilir. Bu, tüp açıklığı ile ilgili bir test olan HSG (Histerosalfingografi) (fallop tüplerinde herhangi bir tıkanıklık veya geçişe engel olan bir şeyin olup olmadığı) ile sürdürülebilir.
Tanı amaçlı laparoskopi ve histeroskopi: Bu önemli testler genel anestezi gerektirir ve ameliyathanede gerçekleştirilir.
Laparoskopi sırasında, küçük çaplı bir teleskop (laparoskop), rahim, fallop tüpleri, yumurtalıklar ve pelvis boşluğunu görüntülemek üzere göbek deliğindeki bir kesiden içeri sokulur. Tüplerin açıklığı ayrıca rahim yoluyla bir boya enjekte edilerek de kontrol edilebilir.
Histeroskopi, rahim içinde polip, miyom, yapışma ya da konjenital anomaliler olup olmadığını değerlendirmek üzere benzer küçük bir teleskop (histeroskop) ile yapılır.
Sperm kalitesi ve miktarı: Meni (Sperm) analizi en önemli erkek kısırlık testidir ve sperm sayısı, hareketliliği (yüzebilen sperm oranı) ve morfoloji (sperm şekli) ile ilgili doğru bir ölçüm sağlar.
Analiz, mastürbasyon ile üretilen numune üzerinde gerçekleştirilir ve uzman bir kısırlık laboratuvarı tarafından gerçekleştirilmesi en iyisidir.
Spermleri dondurarak saklamak da mümkündür.
Meni numunesinin verilmesiyle ilgili talimatlar:
Altta yatan nedenlerin kontrol edilmesi: Erkek kısırlığının nedenlerinin teşhisi, folikül uyarıcı hormon (FSH) ve testosteron için kan testleri gerektirebilir. Bunlar, spermin oluşması ve olgunlaşmasında rol oynar. Sperm sayısı çok düşük ya da sıfır ise, kromozom analizi (karyotip) ve başka testler de yapılabilir. Bir androloji uzmanına (erkek üreme bozuklukları konusunda uzman doktor) gidilmesi tavsiye edilebilir.
İlk değerlendirmeden sonra hekiminiz ya kısırlığın nedenini tetkik etmek için ya da gebe kalmanızı zorlaştıran problemleri tedavi etmek için cerrahi çözüm önerebilir.
Teşhis amaçlı Laparoskopi ve Histeroskopi
Bu test birçok çiftin kısırlık değerlendirmesinin önemli bir parçasıdır.
Laparoskopi genel anestezi altında, göbek deliğinin ve pubik kıl çizgisinde ya da hemen altında küçük kesiler ile yapılır. Laparoskopi sırasında, küçük çaplı bir teleskop (laparoskop) doktorunuzun rahim, fallop tüpleri, yumurtalıklar ve pelvis boşluğundaki anomalileri görebilmesi için yapılan kesiden geçirilir. Doktorunuz rahim yoluyla boya enjekte ederek ve fallop tüplerinin sonundan boşalıp boşalmadığını kontrol ederek tüplerinizin açık olduğunu kontrol edebilir.
Histeroskopide, histeroskop adlı bir başka küçük çaplı teleskop kullanır. Bu, doktorunuzun polip, fibroid gibi anomaliler olup olmadığını görmek üzere rahim boşluğunu muayene etmesini sağlar.
Hekiminiz, endometriozis olabileceğinizden şüpheleniyorsa, bu teşhisi doğrulamak için laparoskopi önerebilir. Tedavi sorunun boyutuna ve mevcut olabilecek diğer semptomlara (bulgulara) bağlıdır. Endometriozisin tedavisi başarılı bir gebelik ile sonuçlanmıyorsa, IVF (tüp bebek) uygun bir opsiyon olacaktır. Hekiminiz en uygun tedavi kombinasyonunu size önerecektir.
Tüplerde hasar ya da anomali varsa, bu laparoskopi sırasında teşhis edilecektir. Bu sorunların bazıları tedavi edilmemeleri halinde IVF başarı şansınızı olumsuz olarak etkileyebilir.
Hekiminiz, IVF tedavisine başlamadan önce doğal gebelik şansınızı iyileştirmek için tüp cerrahisi önerebilir.
Tüp cerrahisi başarılı bir gebelik ile sonuçlanmıyorsa ya da tüplerdeki ya da diğer pelvis organlarındaki hasar cerrahinin başarı şansını çok azaltacak kadar ciddiyse, IVF en iyi başarı şansına sahip tedavi opsiyonudur.
Mikro cerrahi kısırlaştırmanın tersine çevrilmesi (tüp anastomozu), tıkalı tüplerin tekrar açılması (salpingostomi) ve rahim, tüpler ve yumurtalıklar dışındaki yapışık dokunun alınması (adezyolizis) gibi prosedürler için kullanılabilir.
Mikro cerrahi, cerrahi mikroskopun kullanılması dahil özel cerrahi teknikler içerir. Mikro cerrahi alanında eğitim almış cerrahlar bu becerileri ve teknikleri çok küçük yapıları ya da fallop tüplerindeki tıkanıklıkları tedavi etmek için kullanır.
Kadın kısırlık cerrahisinde olduğu gibi erkeklere yönelik mikro cerrahi de mikroskobun kullanılması dahil özel cerrahi teknikler içerir. Mikro cerrahi alanında eğitim almış cerrahlar bu becerileri ve teknikleri, spermleri taşıyan tüpler (sperm kanalı) gibi çok küçük yapıları tedavi etmek için kullanır.
Erkeklerde mikro cerrahi prosedürleri kısırlaştırmanın tersine çevrilmesi (vazovazostomi ya da vazoepididimostomi) ve sperm alma prosedürlerini içerir.
Düzenli yumurtlama, düzenli adet görmeyle ilişkilendirilir. Düzensiz adet kanaması olan, arada sırada adet gören ya da adet görmeyen kadınların çoğunlukla bir yumurtlama bozukluğu olacaktır. Yumurtlama (ovülasyon) bozukluğu olan bir kadın gebe kalmaya çalıştığında, normal folikül gelişimini ve düzenli yumurtlamayı başlatmak için çoğunlukla ilaçlara ihtiyaç duyacaktır. Düzenli adet döngüsü olan; bir başka deyişle açıklanamayan kısırlığı olan bazı kadınlar için ise gebelik şansını arttırmak için de ovülasyon indüksiyonu tedavisi önerilebilir.
Ovülasyon / yumurtlama, progesteron hormonunu ölçmek üzere yapılan bir kan testi ile teyit edilebilir. Yumurtlamayı tespit etme yöntemleri:
İdrar ile LH testi (yumurtlama tespit kiti): İdrar ile yumurtlama tespit kitleri eczanelerde bulunabilir. Bu kitler yumurtlamadan yaklaşık 24 saat önce meydana gelen yumurtlama öncesi LH artışını tespit eder. Cinsel ilişki için en iyi zaman LH artışından 24 ile 36 saat sonrasıdır.
Ultrason ile döngü izleme: ‘En büyük folikülün’ gelişimi (salınması muhtemel olan yumurtayı içeren folikül) ultrason ile izlenebilir. Hekiminiz beklenen yumurtlamadan önce izlemenin başlamasını düzenleyecektir. Eğer bir kadın doğurganlığa yardımcı bir hormon tedavisi görüyorsa, aynı anda gelişen birden fazla uygun folikül olabilir.
Kadınların neden düzenli olarak yumurtlamadığına dair birçok muhtemel neden vardır. Bazı kadınların normal hormon yollarının etkili şekilde çalışmadığı anlamına gelecek şekilde beyin ile yumurtalıklar arasında sinyalleşme problemi vardır. Bu da düzensiz, nadir yumurtlamaya ya da hiç yumurtlama olmamasına yol açar.
Bu durum çok yüksek seviyede egzersiz yapan kadınlarda ve normalden zayıf olan kadınlarda görülür. Ayrıca uçuş görevlileri gibi vardiyalı çalışan kadınlarda da görülür.
Bazı kadınlarda da uzun adet döngüleri ya da nadir adet görme ya da adet görmeme, kilo alımı, yüzde ve vücutta aşırı kıllanma ve insülin direnci ile kendini belli eden polikistik over sendromu (PCOS) vardır.
Çeşitli başka hormonsal dengesizlikler de düzensiz yumurtlamaya neden olabilir.
Prolaktin salgısı ya da tiroit fonksiyonu anomalileri gibi çeşitli başka hormonal dengesizlikler de düzensiz yumurtlamaya neden olabilir.
Yumurtlama bozukluğunun bir başka ciddi nedeni de erken menopozdur. Bu geçici ya da kalıcı olabilir. Yumurtalıklar yumurta rezervlerini tükettiğinde bu çoğunlukla erken menopoza yol açar. Bu durum ovülasyon indüksiyon tedavisine yanıt vermeyecektir ve doktorunuz, donör yumurta kullanımı seçeneğini sunabilir.
Yumurtlama ile ilgili bozuklukları tedavi etmek için çeşitli tedaviler vardır.
En sık kullanılan ilaç klomifen sitrat isimli oral yolla alınan bir ilaçtır. Klomifen östrojen reseptörlerini bloke eder böylelikle beyni daha fazla folikül uyarıcı hormon (FSH) üretmesi yolunda tetikleyerek çalışır. Bu normalde bir ya da daha fazla olgun folikül gelişimi ve onu takip eden yumurtlama ile sonuçlanacaktır. Klomifenin sık görülen bir yan etkisi östrojen reseptörlerinin bloke edilmesinden dolayı oluşan geçici sıcak basmalarıdır.
Çok kullanılan bir başka ilaç da FSH injeksiyonlarıdır. Bunlar folikül(ler) oluşturmak amacıyla doğrudan yumurtalıklar üzerinde çalışır.
Her iki ilaç da, özellikle FSH injeksiyonları, birden fazla folikül oluşmasına, böylelikle çoklu gebelik riskine yol açabilir. Bu nedenle hekiminiz bu foliküllerin sayısı ve büyüme hızını belirlemek üzere düzenli ultrason taraması yapacaktır. Birden fazla folikül gelişiyorsa, hekiminiz çoklu-foliküler yumurtlama riskini sizinle görüşecektir.
Nadiren folikül gelişimi için luteinizan hormon (LH) isimli bir başka ilaç kullanılır.
Folikül oluştuktan sonra, doktorunuz folikülden yumurta bırakılmasını tetiklemek üzere bir tane daha sentetik insan koryonik gonadotropini (hCG) injeksiyonu kullanabilir.
Doğurgan süre tetiklemeden sonraki 36 saattir.
Klomifen ya da FSH doğru zamanda cinsel ilişki ya da aşılama (İUİ) ile beraber kullanılabilir (bu da spermin rahme doğru zamanda verilmesini sağlar). Aşağıdakiler aracılığıyla ovülasyon indüksiyonu döngüleri takip edilebilir:
Suni Dölleme-Aşılama (IUI)
Suni dölleme, çoğunlukla kısa dönemli açıklanamayan kısırlık ya da cinsel ilişkide güçlükler durumunda, in vitro döllenme (IVF) gibi daha karmaşık kısırlık tedavilerine geçmeden önce ilk tedavi olarak önerilir, durumunuza bağlı olarak üç ile altı tedavi döngüsü (siklus) mantıklıdır.
Erkek eşin (ya da donorün) hazırlanan sperm numunesinin yumurtlamadan hemen önce serviksten (rahim boynu) geçerek rahim boşluğuna verilmesini içerir.
Bu prosedür doğal bir adet döngüsü ya da ilave hormonal stimülasyon sonrasında gerçekleştirilebilir. Hekiminiz, teknikle ilgili olarak bunu sizinle ve eşinizle görüşecektir.
Kadının adet döngüsü yumurtlama gününün belirlenmesi için takip edilir, buna genelde ‘döngü takibi’ adı verilir. Folikül olgunlaştıktan sonra, sentetik insan koryonik gonadotropini /(hCG) enjeksiyonu ile ovülasyon tetiklenir. Hazırlanan spermler çok ince bir kateter kullanılarak doğrudan rahim boşluğuna enjekte edilir.
Birçok çift için, in vitro döllenme (IVF) gebelik elde edilebilmesi için en iyi şansı sunar. IVF tedavisi, sperm anormallikleri, tüplerin hasar görmesi, başarısız ovülasyon indüksiyonu (yumurtlama takibi) ve açıklanamayan kısırlık dahil doğurganlığı etkileyen çok farklı durumlarda tavsiye edilebilir.
Tüp Bebek işlemi sırasında, sperm yumurtayı, kadının fallop tüpleri yerine, laboratuvar ortamında döller. Bu işlem, kadından alınan yumurtayı binlerce sperm (normalde 100.000) ile bir araya getirmeyi içerir. Sperm profili zayıf ise, dölleme prosesi her bir yumurtaya tek bir spermin enjekte edildiği İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI) ile yapılır. Dölleme, laboratuvarda ideal koşullarda tutulan bir kültür kabında birkaç saat içinde gerçekleşir.
Döllenen embriyolar, embriyo transferi adı verilen basit bir prosedür ile kadının rahmine aktarılmadan önce laboratuvarda iki ile beş gün büyürler. Embriyo transfer işlemi, embriyoyu (embriyoları) içeren çok ince bir tüpün serviksten geçerek rahim boşluğuna gönderilmesini içerir. Yasalarla belirlenen sayıda embriyo transfer edilir, kalan ilave embriyolar sonraki tedavilerde kullanılmak için dondurularak saklanabilir.
2004 yılında Kuşadası devlet hastanesinde sizin sayenizde hayata döndüm .Endometriosiz ameliyatı olmuştum Ozaman teşekkür etmiştim ama tekrardan size çok teşekkürler Çok ilgilenmiştiniz Sonsuz teşekkürler Üzeyir bey.
Her iki doğumumda da kendisinin engin tecrübeleri ilgi ve hassasiyeti yoluma ışık tuttu ilk doğumum normal ikinci doğumum ise 11 yıl aradan sonra normal doğum ile başlayan ancak zorunlu olarak spinal sezaryen ile sonlanan bir operasyondu.Tecrübesi ve Zamanında müdahalesi sayesinde bebeğimiz hayata tutundu. Kendisine minnettarım.
Tedavim sırasında içten ama profesyonel tavırları ile beni korkularımdan uzaklaştıran,ameliyat öncesi,sırası ve sonrasında son derece titiz davranan ve çok kısa sürede sağlığıma kavuşturan Sayın Üzeyir KALKAN'a çok teşekkür ederim. Türk Tıbbına başarılarıyla hizmet edeceğine inandığım Dr.Üzeyir KALKAN'ın adını duyacağımıza inanıyorum.Teşekkürler.