Gebelik ve doğuma bağlı bebek ölüm ve hastalıklarının %75’i 37 haftadan ve özellikle 32 haftadan önce doğan bebeklerde görülür. Erken doğumların %40’ı erken rahim kasılmalarıyla, %35’i su kesesinin erken açılarak amnion sıvısının boşalması yani suların erken gelmesini takiben ortaya çıkarken kalan %25’i hipertansiyon, gebelik sürecinde kanama, rahim içinde bebekte gelişme geriliği nedeniyle oluşmaktadır.
Erken Doğum Risk Faktörleri;
Tanı: Erken doğum tanısı vajinal muayene ile rahim ağzı açıklığı ve uzunluğu saptanarak ya da vajinal ultrasonografi yapılarak rahim ağzı uzunluğu ölçülmesi ile konulur. Rahim ağzı uzunluğunun 25 mm den kısa olması anlamlıdır.
edavi: Erken doğum tehdidi tanısı alan bir hasta, 24-34 hafta arasında ise olası bir erken doğum için bebeğin akciğer gelişimini sağlamak amaçlı tedaviler yapılır. Bu tedavinin etki etmesi için süre kazanmak ve bebeğin anne karnında gelişiminin devamı için doğum sancılarını durdurma amacıyla ilaç tedavisi başlanır.
Önceden erken doğumu olan hastalarda, progesteron destek tedavisinin erken doğumu engellemede faydalı olabileceğine dair çalışmalar vardır.
Su kesesi, içindeki bebeği dış ortamdaki mikroplardan koruyan ve bebeğin anne karnında gelişimi için çok önemli olan amnion sıvısını içinde barındıran dayanıklı bir zardır. Bu zarın doğumun başlamasından önce yırtılıp içindeki suyun boşalmasına suyun erken gelmesi denir ve gebeliklerin % 8- 10 ‘ unda görülür.
Suyun erken gelmesinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak su kesesinin eken yırtılmasına neden olan durumlar arasında genital kanal infeksiyonları en önemli etken olarak sayılabilir. Ayrıca çoğul gebelik, suyun normalden fazla olması, idrar yolu enfeksiyonu, çeşitli bağ dokusu hastalıkları, yakın zamanda gerçekleşen cinsel ilişki, annenin sigara içmesi ve travma sayılabilir.
Suyun erken gelmesi sonucu doğum yolundaki mikroorganizmalar kese içine girer ve çoğalırlar, bunun sonucu olarak kese içinde infeksiyon meydana gelir ve bu duruma koriyoamniyonit denir ve bu infeksiyonun yayılması sonucu anne ve bebekte ciddi infeksiyonlar gelişebilir.
Özellikle bebeğin makat veya yan geldiği durumlarda ve suyun çok olduğu durumlarda su kesesi açıldığı zaman kordon sarkması görülebilir ve bu durumda acil olarak sezaryenle doğum yaptırılır.
Kese içindeki sıvının azalması sonucu bebeğin kordonu baskı altında kalabilir ve bebeğe giden kan akımı bozulabilir. Ayrıca bebeğin baskı altında kalması sonucu bebekte şekil bozuklukları oluşabilir.
Bebeğin eşinin (plasenta) rahim duvarından ayrılması görülebilir.
Suyu erken gelen gebelerin çoğunda 24 saat içinde doğum sancıları başlar ve bu erken doğuma neden olur.
TANI: Hastanın ifadesine, muayeneye ve bazı laboratuvar tetkiklerine dayanarak konur. Suyunun geldiğini ifade eden bir gebeye steril spekulum muayenesi yapılır; rahim ağzından gelen suyun görülmesi, gelen suya bir takım laboratuvar tetkikler yapılarak suyun bebeğe ait olup olmadığının anlaşılması ve ultrasonda bebeğin suyunun azaldığının görülmesi suyun erken gelmesini düşündürür.
TEDAVİ: Suyu erken gelen gebelerde tedavide en önemli nokta infeksiyonların önlenmesidir. Bunun için rahim ağzından kültür alındıktan sonra antibiyotik tedavisine başlanır. 34 haftanın altındaki gebeliklerde bebeğin akciğerleri yeterince gelişmediği için akciğerini geliştirecek iğne yapılır.
37 haftanın üzerinde 24 saat içinde suyu gelen gebelerin % 70‘inde doğum eylemi başlar. İnfeksiyon riski nedeniyle 24 saat içinde doğum başlamazsa suni sancı ile doğum başlatılmaya çalışılır.
2004 yılında Kuşadası devlet hastanesinde sizin sayenizde hayata döndüm .Endometriosiz ameliyatı olmuştum Ozaman teşekkür etmiştim ama tekrardan size çok teşekkürler Çok ilgilenmiştiniz Sonsuz teşekkürler Üzeyir bey.
Her iki doğumumda da kendisinin engin tecrübeleri ilgi ve hassasiyeti yoluma ışık tuttu ilk doğumum normal ikinci doğumum ise 11 yıl aradan sonra normal doğum ile başlayan ancak zorunlu olarak spinal sezaryen ile sonlanan bir operasyondu.Tecrübesi ve Zamanında müdahalesi sayesinde bebeğimiz hayata tutundu. Kendisine minnettarım.
Tedavim sırasında içten ama profesyonel tavırları ile beni korkularımdan uzaklaştıran,ameliyat öncesi,sırası ve sonrasında son derece titiz davranan ve çok kısa sürede sağlığıma kavuşturan Sayın Üzeyir KALKAN'a çok teşekkür ederim. Türk Tıbbına başarılarıyla hizmet edeceğine inandığım Dr.Üzeyir KALKAN'ın adını duyacağımıza inanıyorum.Teşekkürler.